Eğer OP'in Senaristi Olsaydınız...

[Tenshi_Misa]

Sanırım sitede OP hayranı olmayan biri yoktur. Gerçekten birçok açıdan çok zevkli bir anime. Ama bazı yerlerde keşke şöyle olsaydı dediğimiz olabiliyor. Yani en azından benim oluyor. Bazen harika ilerleyişine kapılıp 'devamı şu şekilde olabilir ya da şöyle' diyerek nasıl devam edeceğini tahmin etmeye çalışıyoruzdur. Bence bunu izleyicilerinin geneli yapıyordur.
Ben yalnızca nasıl devam etmesini istediğinizi öğrenmek istiyorum. Düşüncelerimizi belirtmemiz OP'in akışını değiştirmez, ama daha farklı nasıl olabileceğini görmemiz bence bize bir şeyler katar. Bu nedenle herkesin bir şeyler yazmasını rica ediyorum.

İlk anlatıcı olarak belirtmek istiyorum, mangalarını okumayan ya da animesi çıkmadan neler olacağını bilmek istemeyenler en azından şimdilik benim yazdıklarımı okumasınlar. Çünkü mangadaki bir bölümden devam edeceğim.

Ace öldükten sonra Luffy şoka girmişti. Jimbei onu almış gemiye doğru ilerliyordu. Luffy kendine gelemiyordu. Karasakal ve tayfası ortaya çıkmıştı. (Burdan sonrası bana ait.) Ama tek ortaya çıkan karasakal ve onun tayfası değildi. -Hiç boşuna heyecanlanmayın Shanks değil gelen - (Yeni bir karakter) Luffy tanıdığı birini gördüğünü düşünerek yavaşça kendine geldi. Tanıdığı birini görmüştü. Gelen kişi Ace'in ve Luffy'nin çocukluk arkadaşıydı. Ace'in idamını durdurmak istediği için gelmiş, fakat zamanında yetişememişti. Luffy onu durdurmaya çalıştı. Abisini kurtarmayı başaramamıştı ve eski yakın bir arkadaşının daha ölmesine izin vermek istemiyordu. Ama arkadaşını durdurmayı da başaramadı. çok hızlı bir şekilde ilerliyordu. Ace'in cesedinin önünde durdu. Tabi Garp onu tanımıştı. bir meyve kullanıcısı olduğu da açıktı. Meyve kullanıcısı olmayan biri o kadar çabuk platforma ulaşamazdı. Ama hangi meyveyi yediğini bilmiyordu. Ace'in cesedi onun kontrolünü kaybetmesine neden oldu. O shinu shinu no mi(ölüm ölüm meyvesi) kullanıcısıydı. (Meyve ve yetenekleri tamamen hayal gücüme dayalı.) Etrafındaki belli bir alandaki kişilerin ölmesini dilemesi onları öldürmesi anlamına geliyordu. Yani etrafındaki bir kişinin ölmesini dilerse o kişi o anda ölümle karşılaşıyordu. Ve o Ace'i yakaladığı için Teach'i, öldürdüğü için Akainu'yi ve Luffy için de Gekko Maria'yı öldürdü. Sonrasında ise Aceîn hala bir şansının olduğunu belirtti. Duygusal bir konuşmayla Luffy'ye ve Hayatta olmayan Ace'e veda etti. Shinu shinu no mi'nin en uç yeteneğini kullanarak hayat ve ölüm arasındaki çizginin inceliğini herkese göstermeye çalışırcasına kendi hayatı karşılığında Ace'i hayata döndürdü. O tüm bunları yaparken WB de onu koruyordu. Ace gözlerini tekrar kanlı dünyaya açtığıda eski yakın arkadaşları Luffy'nin kollarında cansız olarak duruyordu. Neler olduğunu anlaması çok zamanını almamıştı. Aslında denizciler de bu dostluk örneğinden etkilenmişlerdi. Ama görevleri gereği durmuyorlardı. Saldırılarında da eskisi kadar ciddi değillerdi. Evet gemiye bir cesetle dönmüşlerdi. Ama Ace kendi ayakları üzerinde ve iyiydi.

Diğer bir deyişle Ace'in ve WB'nin ölmesini istemiyorum ve onları hayatta tutan her türlü senaryoya razıyım.ve tabi nefret ettiğim karakterleri de çıkartmak için iyi bir bahane oldu.

[redhairshanks]

evet yani hayal gücün insan oğlunun sınırlarına ulaşmış

[Tenshi_Misa]

eee... senin hayal gücünün sınırı ne??

[redhairshanks]

sınırı yok gibi fantastik film yazana bi makina mühendisinin sınırı yoktur deli hergün bayram gibi yani amca oğlu öyle diyo ama insanlar ölür engel olamazsın

[Tenshi_Misa]

bende fantastik roman yazıyorum. fazla nazlanıyorsun yalnızca anlatman için seni teşvik etmeye çalışıyorum. çünkü bu konuyu diğerlerinin hayallerinde nasıl olduğunu öğrenmek için açtım.

[firstclass]

hayal gücün etkileyici.
ama ben luffynin kendine gelmesini ve o kral hakkiyi çözmesini sonra teker teker hepsini sopalamasını isterdim. illaki birileri geksin diosanız dragonun gelmesini isterdim. o zaman denizciler için sans denen şey kalmazdı ve denizciler tamamen silinip mucadeleye younkolar arasında olsa ne tatlı olurdu...

[Tenshi_Misa]

büyük ihtimalle olacak olan zaten senin de istediğin gibi. yani luffy hepsiyle kralın hakisini kullanmayı öğrendikten sonra teker teker ilgilenecek.

[firstclass]

oralara gelene kadar ölürmüyüz kalırmıyız belli değil... Odaya bişey olmasında:D
bu arada zoronun ve sanjininde hakisi çıkmaya başlar heralde...

[BeGiSi]

Çok güzel ama öyle bir meyve gücü de yani... Ace gibi bir ahmak için öyle bir meyve harcanmaz ki (Bu arada konunu taşımış bulunmaktayım Manga'dan Spoiler içerdiği için...

Benimkine gelirsek eğer...

Akainu Ace'e öldürücü darbeyi yapmadan saniyeler önce... Garp Sengoku'nun elinden kurtulur ve Akainu'ye saldırıya geçer... WB Akainu'ye saldırmaya yeltenir... Vista gemiden hızlıca Akainu'ye doğru zıplar... Tam bu üçgenin ortasına birden bire Saçları uzamış bir yaşlı adam belirir... Dark King...
Liman kısmına ise Aslan Kafa figürlü bir gemi içinden ise bizim en sevdiğimiz tayfa çıkar... Rayleigh'in hamlesi Akainu'in darbesini engellerken Garp ve WB'in saldırısı aynı anda Akainu'yu bulur ve Akainu uzaklara doğru uçar... Gözden kaybolur... Luffy tayfasını görmenin mutluluğu ile bir tane daha hormon yemişçesine ayağa kalkar... Luffy tayfanın sevincini yaşayamamışken Garp'ın arkasından yediği bir kılıç darbesi ile dizlerinin üstüne düşer... Kizaru bu mutlu anı bozmak için elinden geleni yapmıştır yine... Tam bu sırada Sengoku da meyve gücünü kullanarak WB'e sağlam bir tane patlatmıştır... Garp vücudundan yavaş yavaş gücün çekildiğini ve damarlarındaki kanın artık dolu dolu akmadığını fark eder... WB'in ise gözüne bir perde inip çıkmış ve o yaşamı gözlerinin önünden geçmektedir... Luffy dedeeee!!! diye baırdığı sırada ise WB'in tekrardan ayaklanmış ve Sengoku ile yumruk yumruğa bir ödüşe tutuşmuştur... Rayleigh ise sözünü söyler... "Roger, yanına geliyorum eski dostum..." ve geride kalanlara bakar burada kalacağını söyler... WB'in son emri gibi... WB'in yumruğu adayı ikiye ayrırken bir tarafta tayfalar bir tarafta ise Garp'ın ölü bedeni ile Rayleigh ile WB'in güldüğü görülür... Zoro ise Mihawk ile göz göze gelir ama gitmek zorunluluğu bildiği için başı öne eğik gemini çapasını çeker... Ve gözden kaybolurlar... Arkaya dönüpte gördükleri tek şey ise Denizcilerin çığlıkları içerisinde düşen iki yüce beden...

[firstclass]

ben bile heyecanlandım ya...

[Tenshi_Misa]

gerçekten çok güzel... söylenecek hiç bir şey yok ama ace benim en sevdiğim karakterlerden biri bu nedenle onun için kaç meyve harcandığını nasıl meyveler olduğunu umursamazdım.

[BeGiSi]

Ace'i bende severdim ama şu anki tutum değişikliğinin sebebi Çağdaş'ın ve Yubashiri'nin aşıladığı fikirler...

ben bile heyecanlandım ya...

Valla bir anda aklıma gelen bir şeydi... Pek de güzel olmadı gibi gelmişti bana ama beğenmişseniz sorun yok yani...

[firstclass]

hayal gücü iyidir tam tuturmussun ama bana göre gercekde bir süpriz olabilir...